8 Ocak 2006 Pazar

Para...Para...Para...

Spor sayfaları nasıl bir mantık ve haber verme çabası içindelerse günlerdir GS'li futbolcuların alamadıkları paralarının ve sanki memlekette erken seçim olacak havasında verilen federasyon kurultayının kıyısında boğulmakta ve hiç değilse beni boğmaktalar. Fener taraftarlarını, yılbaşı geyiğine konu yapacak kadar eğlendiren GS'deki parasızlık krizi beni bir sporsever olarak üzmektedir. Konuyu zaten biliyoruz,hergün yeni bir gelişme olmaksızın krizin sürmanşete taşınması, 'bugün de çek karşılıksız', 'çeke sorduk yok bi karşılığım dedi' gibi anlamlı haberler uydurma ısrarının medyadaki gözü yıllardır dönük FeBe lobisinin bir oyunu olduğu apaçık. Lige verilen arayı çok iyi değerlendirmekteler, 'Anladık ki bu işler sahada bitmiyormuş' diyebilen bir başkanları ve o adama tapınan, altında ezilmekten ve solda sıfır olmaktan rahatsızlık duymayan çok değerli bir yönetim kurulları var. Bir yandan bu sezon ligdeki tek rakiplerini zayıf yerden inceltmeyi, öte yandan Roberto Carlos transfer haberleri ile gövde gösterilerini kalınlaştırmayı biliyorlar. Oyunu kuralların dışında ya da kendilerince etik ya da makul 'özgün kurallarla' oynamasını biliyorlar, Beşiktaş'ın 100. yıl kadrosundan Zago'yu, Ahmet Dursun ile çakı krizi yaşayan Giunti'yi ajite ve sipariş haberlerle nasıl gönderdiler ise şimdiki rakip GeSe'yi de aynı mantık ile 'saha dışında' kıstırmış durumdalar. 'Beş kuruş para alamadıkları halde' GeSe'li oyuncuların hâlâ onları takip etmelerinden nedense rahatsızlar. Sporun içindeki rekabet unsurunun haksızlaşması, şartların eşit olmaması, olası kazançlar ve formaya eklenecek yıldızların sayısı hep ama hep aslolan... Diğerleri olmadan bir'i olmak tek ütopya. Bir'i ve diğerleri oyununda hak eden mi kazanmalı, 'güç'lü olan mı? * * * Söz konusu lobi, federasyonun seçime gitme nedenini de başkalaştırmayı, gerçek nedeni çaktırmadan hasır altı etmeyi deniyor. Öyle ya, İsviçre Milli Takımı'na Türkiye sınırları içinde yapmadığımız zulmü bırakmadık ve sonra hep beraber utandık. Yine öyle ya, bunun sorumlusu federasyon, o halde değişmeli. Asıl nedenin bu olmadığını, üstelik eski federasyon yönetiminin olaylardan sonra milli menfaatler uğruna bazı gerçekleri gizleyerek de olsa 'işini' yaptığını sonradan öğrenmiş bulunuyoruz. Bugün kamuoyu, Fener taraftarlarının bir bölümü de dahil olmak üzere federasyondaki kan değişikliğinin gerçek ve tek nedeninin Türk futbolundaki adalet ve hukuk sorunu olduğunu kabulleniyor. Herkes umutla bana sorarsanız beyhude- çivisi çıkmış adaleti, güdümlü hukuku, futbol terörünü yok edip yeni ve tanımlanmış eskisini inşa edeceğini bekliyor. Futbol kamuoyunu oluşturan kişilerin kalplerinde gizli ahlak, adalet, hırs güdülerini yönetecek kurumsal bir mekanizma mümkün değildir oysa, 'kazanan ben olayım da nasıl olursa olsun' var oldukça... * * * Olası Roberto Carlos transferi özne FeBe olduğu için gerçek değerinden katbekat anlamlı ve büyük iş gibi aktarılmakta. Doğrudur, beni heyecanlandıran kısmı emekli bir star da olsa Türkiye tanıtımı ve turizmine yapacağı katkılardır, sportnews'te altyazı geçmesi bile önemlidir. Ancak ben olsam sol kanada Carlos'u alacağıma sağ kanada Salgado'yu alırdım, zira İsviçre maçından sonra soyunma odasında rakibine attığı tekme ile kan işeten ve bununla övünen Serkan Balcı Türkiye'de olmayan ama Avrupa'da yaşayan adalet, hukuk, 've'ler, saireler içinde çok ciddi bir süre takımdan ayrı düz koşu yapacağa benzer. Yazık, bu yılki Şampiyonlar Ligi macerasında Serkan Balcı, biraz Tuncay Şanlı ile birlikte mesafe kat eden bir oyuncuydu. Herkes hak ettiğini yaşar. * * * Meşhur yılbaşı mesajında FeBe'li kardeşler biz Beşiktaşlıları da sayımızın azlığı ile anmışlar. Sizi sevimli şeyler sizi, bizim bununla övündüğümüzden haberleri yok ayol. Devir hesap devri tabii, deli gibi yarışmak, ne olursa olsun kazanmak devri, para devri pul devri, mektup öldü mail devri, aşk öldü savaş devri, duygu öldü mantık devri, âlemin derdi sizi neden gerdi devri... Kiminin yolu güç ve statü, kiminin yolu aşk. Size göğsünüzdeki yıldızlarla kolaylıklar dilerim içtenlikle; futbolunun adaleti, hukuku, ahlakı sorgulanan bu diyarlarda zor iş valla Fenerli olmak. Beşiktaş bizim için aşk, 'işte bu yüzden sırf bu yüzden' Beşiktaşk. Âşıkların arasına girilmez.Allah sevgiye ve aşka ihanet edeni çarpar; kendimden biliyorum. Bilir bilmez konuşur, susarak severim seni... Mutlu bayramlar, lütfen trafik kazasında ölmeyin...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder