23 Şubat 2006 Perşembe

Bir Beşiktaş Klasiği Beklentilerimle!



5 yıldır yenilmiyoruz!

Kara Kartal, Kadıköy'de ezeli rakibiyle yaptığı son 4 maçı da yitirmezken, bu süre içinde 3 galibiyet, 1 beraberlik aldı. 2001-2002 sezonunda Ronaldo Guiaro'nun golleriyle 2-1, 2002-2003 sezonunda Ahmet Dursun'un golüyle 1-0 galip ayrıldığı Kadıköy'de, 2003-2004 sezonunda 2-2 berabere kalan "Kara Kartallar", geçen sezon ise tarihe geçen maçta sahadan 4-3 galip ayrılmayı bildi.

Fenerbahçe, Beşiktaş'ı kendi evinde en son 24 Şubat 2001 tarihinde yapılan lig maçında 3-1'lik skorla mağlup etmişti.

Bugüne dek resmi ve özel olmak üzere, şimdiki adıyla Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nda sarı lacivertlilerle toplam 39 kez karşılaşan Kartal, bu maçların 18'inde sahadan galip ayrıldı. Fenerbahçe ise 11 galibiyet alırken, 10 karşılaşma da berabere sonuçlandı.

Kadıköy'de Beşiktaş, attığı toplam 59 gole karşılık, kalesinde 49 gol gördü.

Beşiktaş, lig maçlarında da Kadıköy'de Fenerbahçe'ye karşı üstünlük kurdu.

Beşiktaş, Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'ndaki 23 lig maçının 9'unda sahadan galibiyetle ayrılırken, 6 kez yenildi, 8 karşılaşmada da taraflar birbirlerine üstünlük sağlayamadı.

Kartal'ın, Kadıköy'deki lig maçlarındaki 34 golüne, Fenerbahçe 27 golle karşılık verdi.

Beşiktaş, Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nda ezeli rakibi Fenerbahçe'ye lig tarihinin en ağır yenilgilerinden bazılarını da tattırdı.

Kara Kartal, 6 Ocak 1990'da yapılan lig maçında sahadan 5-1 gibi açık farklı bir skorla galip ayrıldı. Beşiktaş, ezeli rakibini ayrıca Kadıköy'de bir kez 4-0, bir kez de 4-1'lik skorlarla yendi.

Tabii ki bunlar işin istatistiği(bu arada istatistikten geçmişim),gerçekleri ise sahada göreceğiz 26 Şubat Pazar günü.Kadıköy'e Beşiktaş taraftarı alınmayacakmış.Varsın almasınlar;ancak AB sürecinde olan bir ülke için ne kadar medeni ve hukuki bir karar bu,biraz düşünmek gerekir sanırım.Neyse işin geyiğini bırakalım.Kavgasız,gürültüsüz ve KARTALIMIN yüksekten uçacağı bir maç dileği ile.Golleri Gökhan Güleç'ten,asistleri Tümer ve Sergenim'den bekliyorum.Her halimle sev beni!

22 Şubat 2006 Çarşamba

Gidiyorum!


Zaman sadece birazcık zaman

Geçici bu öfke bu hırs bu intikam

Acılarımız tarih kadar eski

Nefes alıp vermek misali olan

Zaman sadece birazcık zaman

Son bulduğu yerde sevgiler bir tek an

Böyle benzer izler etrafında

Alışkanlıklarımız bile sıradan

Gidiyorum butun aşklar yüreğimde

Gidiyorum kokun hala üzerimde

Sana korkular bıraktım birde yeni başlangıçlar

Bir kendim bir ben gidiyorum

Zaman sadece birazcık zaman

Kızgınlığım yalnızlıktan korktuğumdan

Bilirsin karanlıktan da ürkerim çocuklar gibi

Işıkları hep yakarım bu korkudan

Sezen Aksu

15 Şubat 2006 Çarşamba

Sen ve Kar Taneleri


İstanbul'da kar var bu gece
Son günlerde en çok alıştığımız hadise
Yağıyor işte
Hiç ama hiç durmadan yağıyor yine
Birbirine değmeden inen her kar tanesi
Benim içime düşüyor sanki
Değdikçe yüreğime buz zerrecikleri
Aklıma seni getiriyor
Ve içim ürperiyor
Ellerin çok üşümüştür şimdi senin
O,sadece benim ısıtabildiğimi söylediğin ellerin
Tutmaya doyamadığım
Öpülesi,güzel ellerin
Şimdi yalvarıyorum yağan kara
Bu dondurucu soğuğa
Ben aşkımın yanındayken yağ
İstediğin kadar yağ,hiç korkma
Çünkü o zaman ne senin soğuğun titretir bizi
Korkutur ne de beyazın çaresizliği
Yalnız ben uzaktayken sevdamdan
Ne olur yağma
Sen yağdıkça benim içimi yakma
Olur mu?

Y.S.

11 Şubat 2006 Cumartesi

Ey Beşiktaşlılar!


Bazı Beşiktaşlılar için Fener'e küfretmek istem dışı, kontrolsüz, yani garip bir refleks.Dünyada ebedi rakibi Fenerbahçe'yi en çok yenen takım Beşiktaş. Bir başka deyişle ikili rekabette Fenerbahçe'nin geride olduğu tek takım Beşiktaş. Gün gelir istatistikler değişir, an itibarıyla önde olan değişir ama değişmeyen gerçeklerimiz var. Her ne kadar mevcut kompleksli Beşiktaş yönetimi Allah'ın 3-4 bitmesini istediği meşhur Kadıköy kapışmasının hatıra tişört ve formalarını yapıp 'üç kuruş' için bazı değerleri satarak bu nefret ateşine odun atmış olsa da taraftarın yukarıda anılan istatistiğe biraz kafa yorması gerekiyor. Üç sezondur ciddi biçimde sıradan bir 'başaltı' takımı istatistikleri tepkileri ve çaresizlikleri yaşanıyor; orta sıra Anadolu takımlarının transferleri yapılıyor, sıradan bir Kadıköy gezintisinin hatıra formaları üretiliveriyor, sıradan ve sistemsiz transfer politikaları uygulanıyor ve seyirci sıradan bir takımın taraftarıymış gibi davranıyor. Sonuç; İnönü'de kaybeden sıradan takımlar bile hiddetleniyor, moral çöküntüsü yaşıyor, yıkılıyor. Türkiye'nin ilk, değerleri ve sevdalı profiliyle en özel ve diğer iki güzide rakibiyle birlikte en büyük takımıdır Beşiktaş. Sıradan bir takımı yönettiğini zanneden ve sıradan bir takım taraftarıymışı oynayanlar... Susunuz gayrı. Dinmeyen sebepli sebepsiz öfke ve nefretinizin Beşiktaş ve Beşiktaşlı olmak hissine gerçeğine dokusuna verdiğiniz zarardan, dönülemez bir noktadasınız. Susunuz lütfen.
* * *

10 Şubat 2006 Cuma

Kendim ve Hepimiz Hakkında


Bir gün herşeyinle dimdik
Her türlü kavgaya hazır
Çıplak gergin
Her sözü verecek kadar aceleci
Tutamayacak kadar unutkan
Sade çaresizken kadın
Genelde erkek..

Kendi sözlerinin gölgesine hayran
Hiçbir şey gerçek değil alkışlar yalan
Hala bir çift çarpık bacak
Kendi resmi resmiyle barışık
Küs eskisiyle ve eski sevgililerin hepsiyle
Ama hala çok güzel
Hakkında konuşmak senin
Ben senden bahsediyorum yine
Kime darlansa kalbim kimin kılığında.
Ne zaman aklım çıksa yerinden
Tuzu ayarında gözyaşlarıyla
Dönmeyeceğime inandığım günlerde
Bu seyrüseferden
(bu seyrüsefer sözünün burada geçme sebebi
Tamamen kelimeyi sevdiğimden)
Diyorum işte bu sefer oğlum
İşte bu sefer
Olacak olmakta olan
Yanacak yanmakta olan
Yok çare akacak akmakta olan düşecek...
Ama hala çok güzel
Hakkında konuşmak senin
Düşünmek seni en ayıp kılıklarda
En düşmüş saatlerde
Hala güzel
Hakkında konuşmak senin...
Otuzu geçmişiz hiç haketmeyecek kağıtlarla
Oysa boş kağıt vermişiz geçmeyelim
Kalalım diye o sınıflarda
Yalnız çirkince geçmiş bir gençliğin ağıtı
Bu kadar acıksız olurdu zaten
Çocuktum kürtlerin kuyruğundan bahsedilirdi
Nicedir uyruğundan bahsediliyor
Ve kim ne söylese bu mühim mesele hakkında
Mühim kanamalar tespit ediliyor hastanın dosyasında
Ve diyorum ki ben bazen
Bu iki sevgilinin arasında
Ve ikisinin eşit derecede akrabası
İlk kez bir düğünde adam hem erkek hem kız tarafı
Bağırıyorum şaka yollu
Olacak olmakta olan
Yanacak yanmakta olan
Akacak akmakta olan..
Düşecek..
Ama hala çok güzel
Hakkında konuşmak senin.
Bir beyhude çabasına daha girişmek
Seni methetmenin. .
Sana küfretmenin.
Hala güzel
Hakkında konuşmak senin
Kökünü kendi sökmüş bir inatçı adamdır yurdum
Hangi toprağa denk gelmişse
Oraya salmış kılcallarını
Ve hepsinden başka çiçek türemiş,
Seçebildiğince yaban otlarının arasında..
Çok şahane insanlardır
Kendini soyacak kadar ahmak hırsızları ayırırsan
Çok iyi şiirler yazdım
Kötülerinin tamamını çıkarırsan.....
Ama hala güzel
Hakkında konuşmak senin
Hatta aleyhinde!
Bağır çağır hatta
Yeri gelirse çok sağlam bir kaç gözyaşı eşliğinde
Güzel...
Hala güzel
Hakkında konuşmak senin
Dinimin dolanması her görüşmede
Her karşılaşmada
Yani her eski sevgililer bayramında hayatın,
Güzel.
Rakının ikinci dublesinde ilk karşımıza çıkanı
Öptüren şey ne ise
Bir şölenlik hatıra mı yoksa çift dingilli bir acı mı
Yanısıra neyse artık o şey,
Hanı bir bıçak saplaması kadar hasmane
Ve bildiğin cennet davetiyesi kılığında bir şey
İşte ne ise o şey ....o güzel ...
Hala güzel hakkında konuşmak senin......

Yılmaz Erdoğan